Araştırmacının sorumluluğu konusu modern fizikte özel önem kazanır. Neden daha önce değil de 1940’lı yılların ortalarında ve özellikle modern fizikte önem kazanacaktır?
Werner Heisenberg, Otto Hahn ve bir grup fizikçi Hitler Almanyası’nın yenilmesinin ardından İngilizler tarafından Oxford civarında bir çiftlikte bir süre hapsedilirler. Nazilerin V1 ve V2 roketlerini yapan von Braun ise Amerikan ordusu tarafından ABD’ye gönderilecektir.
Fizikçiler gözetim altındayken Hiroşima’ya atom bombası atıldığını öğrenirler. Hepsi şok geçirmekle birlikte Otto Hahn özellikle kötü olur. Hahn uranyomun parçalanmasını bularak nükleer enerjinin yolunu açan kişidir.
Şoku atlattıktan sonra aralarında konuşurlar. Heisenberg’e göre Hahn’ın özel sorumluluk duymaması gerekir çünkü modern fiziğin gelişmesinde hepsinin katkısı vardır. En uygun açklamayı fizikçi ve felsefeci Carl Friedrich v. Weizsäcker getirecektir.
Bulmakla üretmek arasındaki farklılığı anlatır. Uranyumun parçalanmasının bulunmasından atom bombasına giden uzun bir yol vardır. Çok sayıda deney ve araştırmalar için büyük yatırım yapılması gerekir. Hahn atom bombasını düşünemezdi.
Atom bombasının üretilmesi farklı bir kategoriye girer. Enrico Fermi’nin (ABD’dedir) ön planda yer aldığı bu süreçte çok sayıda deney yapılır, başarısızlıklar düzeltilir ve sonunda bomba üretilir.
Üretmek ve bulmak farklı süreçlerdir.
Fizikçilerin ve başka dallardaki bilim insanlarının doğanın işleyişini araştırmaları, buluşlar yapmaları insanlık kültürünün ayrılmaz parçasıdır. İnsanlar tarihlerinin başlangıcından beri çevreleri ve gökyüzüyle ilgilenmişler, teoriler üretmişlerdir. Bu süreç sürmektedir ve sürecektir.
Şu konuda görüş birliğine varırlar: araştırmacı bulduklarının ve yaptıklarının anlamını geniş çerçevede değerlendirmelidir. Bu görüş birliğinin sonraki yıllarda pek işe yaramadığı söylenebilir çünkü çok sayıda iyi eğitim görmüş, zeki ve çalışkan insanlardan birisi olmazsa öteki önemli bir buluş yapacak; birileri bu buluşu pratikte uygulanabilir duruma getirecek ve bu da dehşet verici sonuçlara yol açabilecektir.
Heisenberg, Fermi ile hidrojen bombasının ilk denemesinden önce yaptığı konuşmayı anlatır.
Heisenberg endişelidir. Bu deneme yeraltında bile yapılıyor olsa çevreye yönelik sonuçları olacaktır. Fermi ise denemenin gerekli olduğunu savunur. O’nu ilgilendiren denemeyle bilimdeki tezlerinin ve becerilerinin kanıtlanacak olmasıdır.
ABD’nin neden atom bombası kullandığını düşünürler.
Hitler’in bombayı daha önce bulacağı korkusu ABD’yi mutlaka endişelendirmiş olmalıdır. Yersiz endişe sayılmaz çünkü dönemin modern fizkçilerinin büyük bölümü Almandır.
Avrupa’da savaş bitmişti ve bomba Japonya’ya karşı iki kere kullanılacaktı.
Gerekli miydi sorusu yıllarca sorulmuştur.
Kimilerine göre ABD savaşı kazanmak üzereydi ve kullanılması gerekli değildi.
Başka bir görüşe göre ise ABD savaşta daha az kayıp vermek için bombayı kullanmıştır.
Bence iki cevap da yetersizdir.
İlk olarak, ABD atom bombasının tahribatını somut olarak görmek için deneme yapmıştır. Teorik olarak bilmekle pratikte görmek ayrıdır.
İkincisi ise, Pearl Harbour baskınıdır. ABD, Japon uçaklarının baskını sonucu ağır kayıp verir ve savaşa girer. Bu baskın unutulmamıştır, Hiroşima ve Nagazaki bu baskına verilen cevap olarak da düşünülebilir.
1940’li yılların başlarında Malezya’daki İngiliz üssüne Japon uçakları saldırır. İngiliz subaylar şaşırırlar. Japonlar böyle bir saldırıyı yapabilecek kapasiteye sahip olamazlar, Japon uçaklarını mutlaka Alman pilotlar kullanmaktadır.
Bu anlayış zamanın beyazlar dışında herkesi aşağı görmek anlayışına uymaktadır.
Naziler henüz yenilmemiş olsaydı bile atom bombası Avrupa’da kullanılmazdı.
Sonuçta Avrupalılar bizdendir, Japonlar başkadır.
Zaten ABD’yi kuranlar da Avrupalı göçmenler değil midir?
Sonuçta şu söylenebilir: araştırmacının sorumluluk duyarak çalışması pratikte anlam taşımamaktadır.
ABD’de çok sayıda üniversite silah sanayisiyle birlikte çalışıyor. Projeler alıyor, araştırmalar yapıyor.
Benzer durum daha düşük oranda Türkiye’de de bulunuyor.
Unutmamak gerekiyor; bilimde bireysel başarılar eskidendi, bunun yerini yıllardan beri kolektif çalışma almıştır.
Teorik ve pratik önemli buluşlar, üretimler kolektiftir.
Fizik ve kimya nobel ödülleri yıllardan beri tek kişilere değil gruplara verilmektedir.